7 Ağustos 2012 Salı

Fransa'nın Dünyaya Son Armağanı: Marion Cotillard


2008 yılında Edith Piaf biyografisi La Vie En Rose filmiyle En iyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandıktan sonra hem sinema hem moda dünyasına hızlı ama kalıcı bir giriş yaptı Marion Cotillard. Tipik fransız kadını olarak nitelendirilemeyecek kadar gerçek bir güzelliğe ve stile sahip. Kırmızı halıdaki kıyafet seçimleri bazen cüretkar bazen sade ama hep çarpıcı oldu fakat her şekilde insanları etkilemeyi başardı.



Günlük hayatında modaya çok önem vermiyormuş gibi gözüküyor ama kıyafet kombinasyonlarındaki ufacık detaylar karakterini ve o "fransız dokunuşu"nu bir anda ortaya çıkarıyor.


Bu aralar hangi dergiye baksam kapağında Marion'u görür oldum. Sene içinde devamlı dergi kapaklarında görünmesine alışmıştık fakat bu yaz Marion kapak kızı olma noktasında zirvesini yaptı. Temmuz ve Ağustos aylarında Vogue, Elle, Marie Claire gibi dergilerin farklı ülke edisyonlarının kapağında hep Marion vardı. Bu durumdan, rahatsız mıyız? Tabi ki hayır. Her kapakta, her fotoğrafta farklı bir karaktere bürünebilen Marion o kadar güzel ki dergilerde yüzünü sık sık görmek asla sıkıcı değil. Işte Marion'lu temmuz/ağustos kapaklarından bazıları:


Marion'un bu aralar "her yerde" olmasının en büyük nedeni rol aldığı The Dark Knight Rises filminin 16 Temmuz'da dünya prömiyerini yapması. Filmin Londra galasında yüzü olduğu Christian Dior Modaevi için, modaevinin Galliano'dan sonraki yeni tasarımcısı Raf Simons'un hazırladığı couture elbisesiyle kırmızı halıda yine göz kamaştırdı.


Marion Cotillard'ı bundan sonra da filmlerinde, dergi kapaklarında ve kırmızı halıda bol bol görüp her görünüşünden bol bol ilham alacağımıza hiç şüphe yok :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder